Burun estetiği; ülkemizde en sık yapılan estetik operasyonların başında gelir. Popülerlik konusunda saç ekimi ile yarışan burun estetiği sayesinde insanların doğuştan gelen veya sonradan ortaya çıkan şekil bozukluklarından ve nefes alma problemlerinden kurtulması söz konusu olmaktadır.
Türkiye; etnik çeşitlilik bakımından son derece zengin bir ülkedir. Bu yüzden, birden çok burun estetiği sıkıntısı ile karşılaşmak mümkündür. Örneğin, Karadeniz Bölgesi’nde yaşayan insanlarda kemerli burunlara rastlanmaktadır. Bunun yanı sıra, Güneydoğu bölgesinde kalın derili ve geniş burun yapısı dikkat çeker.
Bir başka deyişle, genetik olarak ortaya çıkan burun estetiği sorunlarından dolayı insanlar ciddi sıkıntılar yaşarlar. Bir diğer can sıkıcı detay ise çocukluk travmalarının sebep olduğu eğri burunlar olmaktadır. Sonuç olarak, burun estetiği; yukarıda saydığımız sebeplerden dolayı gerekli olmaktadır. İlk burun estetiğinin yanı sıra ikinci hatta üçüncü burun estetiği operasyonuna ihtiyaç duyanların sayısı da hiç az değildir.

Vücudumuzdaki diğer organlar ile kıyaslandığında burnun son derece küçük bir yapıdan ibaret olduğunu ifade edebiliriz. Ancak, işlevi ise son derece fazladır. Burun; her şeyden önce kişilerde nefes alma sorunu yaratmamalıdır. Bunun yanı sıra, estetik açıdan hoş bir görüntüsü bulunmalıdır. Yüz ile uyumlu olan bir burun sayesinde insanların kendileriyle barışık olacaklarını söylemek gerekir. Çünkü, iyi bir dış görünüş; özgüven açısından son derece önemlidir.
Plastik cerrahi operasyonları dikkate alındığında burun estetiğinin en önemli ameliyatların başında geldiğini söyleyebiliriz. Operasyonun başarılı olmasını etkileyen faktörlerin sayısı bir hayli fazla olmakla beraber insanların bu operasyondan beklentisi de çoktur. Ayrıca, operasyonu gerçekleştirecek olan cerraha da büyük sorumluluklar düşmektedir. Cerrahın deneyimli ve bilgili olmasının yanı sıra kendisini devamlı olarak yenilemesi de şarttır. Çünkü, binlerce burun estetiği ameliyatı yapan bir cerrah; günün birinde karşısına çıkan bir burun yapısından dolayı zorlanabilir.
Burun ile ilgili olarak gerçekleştirilen operasyonlar sırasında burnun üç boyutlu olarak düşünülmesi gerekir. Estetik operasyonu öncesinde bazı bilgisayar programları ile iki boyutlu olarak tasvir edilen burun görünümlerinin yanıltıcı olduğunu söyleyebiliriz. Burun derisi, kıkırdakların kıvamı, kıkırdak kalınlığı gibi detaylar operasyonun başarısını doğrudan etkilese de bazı durumlarda cerrahın tabiri caizse mucizeler yaratması gerekli olabilir.
Bunun yanı sıra, operasyon sonrasındaki yara iyileşme süreci de değişkendir. Estetik operasyonu sırasında hastaların birçoğunun burundaki estetik detayların ortaya çıkmamasını istediğini söyleyebiliriz. Burun ucunun kalkması ya da sivrilmesi; istenmeyen durumlar arasında yer alır. Ayrıca, burun sırtının çok düşmesi de asla istenmeyen hususlar arasında bulunmaktadır.
Burun estetiği operasyonu sırasında ilk olarak hastanın nefes alma fonksiyonu iyileştirilmelidir. Bunun yanı sıra, yüzün genel yapısı içerisinde çok fazla dikkat çekmeyen bir burun oluşturulmaya çalışılmalıdır. Birçok kişinin sıkıntısı olan burun ile dudak, burun ile alın geçişlerinin doğal olması hedeflenmelidir.

Burun estetiği operasyonu söz konusu olduğunda kapalı tekniğin tercih edildiğini söyleyebiliriz. Bir başka deyişle, günümüz dünyasında açık teknik gerekli görülmediği hallerde tercih edilmez. Kapalı tekniğin operasyon sırasında ve iyileşme döneminde birçok avantajı bulunur. Ancak, hastanın her ne olursa olsun, doktoruyla sürekli olarak iletişimde bulunması gerekir. Beklentilerini doktoruyla paylaşan bir hasta; ameliyatın ardından herhangi bir hayal kırıklığı ile karşılaşmayacaktır. Buna ek olarak, benzer burun yapısına sahip insanların öncesi ve sonrası fotoğrafları görülmelidir. Burun estetiği operasyonu yapan doktor sayısı çok fazla olduğu için hastanın güven duyduğu, başarılı birini tercih etmesi bir diğer gerekli husustur.